Merhaba canlar  17 yıl önce bugün tarih sayfalarina  kara bir gün eklendi. Aradan 17 yıl geçti ve Madımak hala yanıyor. Çünkü katillerinden  hala hesap sorulmadı "Sivas Katliamı"2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin kuşatılıp yakılması ve dolayısıyla şehirde bulunan 33 yazar, ozan ve aydının ve iki otel görevlisinin yakılarak katledilmesi dir. “Madımak’tan kanatlanıp bizleri terk eden sevgiden başka bir bir şey değildi. Yüreğimizi buran ve gözlerimizden boşalan, vicdanımızın ezilmişliğinden başka bir şey değildi. Geçmişte yaşanan bunca katliama, bunca acıya rağmen yine savunmasız yakalanmıştı insanlar.  Anadolu'nun ilerici, aydınlıktan yana olan insanlarının kendi öz kültürünü yaşamaya ve yaşatmaya gittikleri için katledildi. “Madımak'ta yakılarak katledilmek istenen sadece canlarımız değildi, Madımak'ta katledilmek istenen bu ülkenin devrimci, demokratik, aydınlık bilinciydi. Tıpkı Maraş, Çorum, Malatya katliamları gibi. Devletin bu seferki katliamda kullandığı güç ise, yine bir kontrgerilla örgütlenmesi olan siyasal İslam'ın temsilcileriydi”  Anadolu ve Mezopotamya tarihinin katliamlar ve direnişlerle beraber anıldığı, Dersim, Maraş, Çorum, Sivas, 19 Aralık, Gazi ve Ümraniye katliamları bu katliamların başında geldi. 35 insanın canına mal olan bu katliam unutulmamalı. Bugün olduğu gibi her 2 Temmuz günü katledilenler anılırken aynı zamanda onların uğruna can verdiği değerlere de sahip çikilmali. Her yıl 2 Temmuz'da binlerce insan Sivas'ta Madımak Oteli'nin ön ünde "cahilliğin ve yobazlığın ne derece tehlikeli oyunlara alet olabileceğini" lanetlemekte. bu yıl 50.000 kişi Sivas'taydı.  Çorum'ların, Maraş'ların ya da Madımak'ların tekrarının mümkün olmamasını sağlamak için kurulacak Madımak Müzesi'ni ziyaret eden çocuklara "barbarlığın ve yobazlığın nasıl bir zalimlik" olduğu anlatılmalı. Türkiye camileriyle, cem evleriyle ve kiliseleriyle huzur içinde yaşanan bir ülke olma hedefini gerçekleştirmek istiyorsa Aleviler'e yönelik gündeme gelen açılımın sadece lafta kalmaması bir şart.  Aydınlık bir gelecek  Hasret Gültekin’in çizgilerinde, Nesimi Çimen’in sesinde; kaybettiğimiz gencecik fidanların anısında filizlenecek. Kimileri köşelerinde iktidarla barışık olmak için olan biteni “aklamak”, çikarlarini korumak ve “düzeni” bozmamak adına unutturmaya çalisirken,kimileride avrupada örgütlenerek büyük bir kitle ile bu katliami kiniyor. Onun içindir ki dünden daha çok bir araya gelmemiz gerekiyor. Dünden daha çok kucaklaşmamız ve birliğimizi sağlamamız gerekiyor. Daha çok örgütlenerek daha kararlı bir yol izlememiz gerekir. Örgütlenmek alevi inancina sahip cikmak ,ve bir daha katliyamlara tanik olmamak icin  kültürümüzü ve degerlerimizi yasatmaliyiz. Alevi kultur merkezi yönetim kurulu  baskani Hasan Hüseyin Bestepe   Kerbela insanlıgın yüz karasıdır
	Toplam 3059 ziyaretçi (6488 klik) kişi burdaydı!